15 Aralık 2012 Cumartesi

Çınarların Bezediği Kent








Osmanlı imparatorluğu aldığı şehirlere mührünü çınar ağaçları ile vurmuştur. Bütün Osmanlı şehirlerinin ana özelliğidir bu. Şehrin her tarafından çınar ağaçları yükselir. Kökleri toprağın derinliklerine kadar inen çınar ağacının kolları da adeta göğü kucaklamaktadır. Osmanlı da aynı çınar ağacı gibi bu toprakların  derinlerine kök salmıştır, kolları da Anadolu’nun en ücra noktalarına bile uzanmıştır.
Osmanlı Beyliği’nin kuruluş öyküsünde çınar ağacının izlerini buluyoruz. Osman Bey konuk olduğu Şey Edebali’nin evinde gece uykusunda şeyhin göğsünden yükselen ayın kendi göğsüne indiğini görür ve ayın indiği yerden bir çınar ağacı yeşerir, hızla büyüyen ağaç, kollarıyla tüm yeryüzünü kaplar. Osman bey rüyasını şeyhine anlatarak ondan büyük bir cihan imparatorluğunu kuracağı muştusunu alır. Böylece çınar ağacı bir simge haline dönüşerek Osmanlı şehirlerinin vazgeçilmez bir parçası olur.
Tüm Osmanlı şehirleri içinde çınar ağaçlarının en yoğun olduğu kent  Bursa’dır. Adeta çınar ağaçları ile bezenmiştir. Bursa’nın eski mahallelerinde, köylerinde yol kenarlarında asırlık çınarlar vardır. Bu çınarların bir çoğu da Osmanlı’nın kuruluşu ile yaşıttır. Bu ağaçlardan bazıları yaşadığı mahalleye, semte adını vermiştir. Çınar ağaçları öylesine sarmalamıştır ki  bizi bazen gölgesinde oturup çayımızı yudumlamışızdır, bazen mahallemizin insanlarının buluştuğu bir nokta, bazen de parkta sırtımızı dayayıp dinleneceğimiz bir yer olmuştur. Bu gün kendisi yok olsa bile ismi yaşayan çınar ağaçlarımız vardır. Yaşayan ağaçlarımızdan bazıları çok kötü durumdadır. Bazıları ise Belediyemizin koruma çalışmaları sonucu yaşamlarını sürdürmektedir. Fakat bu çınar ağaçları da su ve havanın yetersizliği sonucu beslenememekte ve gelişemeyip çürümektedirler.
Bursa’mızın en eski çınarlarından biri kavaklı caddesi üzerindeki Kavaklı Çınarıdır. Daha önceki yazılarımızdan birinde Kavaklı Cami’nden söz ederken değinmiştim. Eski devirlerde çınar ağaçlarına kavak dendiği için adı Kavaklı çınarıdır. Bu gün çok kötü durumda olan bu ağacımız yok olmak üzeredir.
Diğer eski çınar ağaçlarımızdan biri de artık yaşamayan Duaçınarı’dır. Aynı isimli semtimizde yakın zamanlara kadar yaşayan bu anıt ağacımız bazı yanlışların ve doğanın acımasızlığına kurban gitmiştir. Ankara yolu çalışmaları sırasında bir hayli zarar gören bu dev ağacımız yine de iki refüj arasında yaşamını sürdürürken 1991 yılında bir lodos sonucu yıkılarak ömrünü tamamlamıştı. Oysa bir zamanlar Ankara istikametinden Bursa’ya gelenleri o karşılardı. Çok da ilginç bir öyküsü vardır. Yıldırım Beyazıd devlet ileri gelenleri ile Ulucami’de Cuma namazı kılarken Somuncu Baba da yanlarındadır. Somuncu Baba’nın cumadan sonra hangi kapıdan çıkacağını tesbiti için  kapıya da gözcü koydurulmuş ve üçü de kendi kapılarından çıktığını söylemeleri üzerine Sultan Beyazıd han şaşırarak Somuncu Baba’yı bulmalarını istemiş, gözcüler Somuncu Baba’yı işte bu çınarın altında Ulucami’yi yaptıranlara dua ederken bulmuşlar. İşte bu yüzden bu çınara Dua çınarı denmiş.
Ulufeli çınarın hikayesi de sanırım ilginizi çekecektir. Yıldırım Beyazıd’ın ilk erkek çocuğu olması dolayısı ile o gün Bursa’da doğan bütün erkek çocuklarına ulufe dağıtılmasını emretmiş ve bunun üzerine yaşlı bir kadın saraya gelerek kendisinin de bir evladı olduğunu belirtmiş ama kimseyi inandıramayınca görevlilerle birlikte şehrin dışındaki bir bağa gidilmiş ve yaşlı kadın buradaki yeni çınar fidanını göstererek ‘’işte benim de oğlum bu ‘’demiş. Padişah Beyazıd iletilen bu durum üzerine etkilenmiş ve  kadına ulufe bağlatmıştır. İşte bu ağaca da bu yüzden Ulufeli çınar denmiştir. Bu gün ne yazık ki bu anıt ağacımız da yok olmuştur. Ama hikayesi ve adı hala yaşadığı kentte ve semtte bilinmektedir.
Yaycılar çınarı, Dudaklı çınarı, Eskicidede çınarı, İnkaya çınarı, Ağlayan çınar, Kiremitçi çınarı, Maskem çınarı, Halkalı çınarı ve daha ismini sayamadığımız bir çok anıt ağacımızın öyküleri bulunmakta. Bu kısa yazımızda sadece birkaçına değinebildik. Haftaya değişik ve haylide ilginç bir çınar ağacı öyküsü ile karşınızda olacağız. Saygılarımla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder