15 Aralık 2012 Cumartesi

IRGANDI KÖPRÜSÜ



Eski çağlardan beri  çeşitli uygarlıklar kendi anlayışlarına ve dünya ticaret yönlerine göre değişen bir çok yollar yapmışlar ve bu yollarda zorlu doğa şartlarını yenmek için çeşitli mimari yapılar inşa etmişlerdir. İnşa ettikleri bu yapılardan en başta geleni hiç kuşku yok ki köprülerdir. Bu köprülerin bir çoğu ticaret yollarına adeta birer gerdanlık gibi takılmışlar, ve uygarlıklara büyük katkılar sağlamışlardır. Anadolu’nun Türk egemenliğine geçmesi ile hem eski köprüler onarılmış hem de yeni bir çok köprü inşa edilmiştir. Anadolu Selçuklu ve Osmanlı döneminde dünya köprü mimarisine ilham veren bir çok örnek gerçekleştirilmiştir. Hem uzunluk hem de kemer açıklığı bakımından çok ilginç örnekler inşa edilmiştir. Anadolu’nun yoğun bir ticari trafiğe sahne olması, özellikle ipek yolu Anadolu’daki yolların önemini ve güvenliğini önemli kılmış ve doğa şartlarının elverdiği ölçüde köprülerle bu yollar taçlandırılmıştır. Osmanlı döneminde de Anadolu’da ve Bursa’da birçok köprü inşa edilmiştir. Ama erken dönem Osmanlı mimarisinde Bursa’da yapılan Irgandı Köprüsü hepsinden ayrı bir yere sahiptir. Çünkü o türünün ilk örneğidir.
Irgandı Köprüsü dünyada gerçekleştirilmiş ilk çarşılı, arastalı köprüdür. Köprü üzerinde sıra dükkanların olması ve köprünün böyle tasarlanış biçimi yaratıcılığın ulaştığı noktayı göstermesi bakımından önemlidir. Bu  ticari bir zorunluluk mudur? yoksa köprüyü yapan mimarın yaratıcılığı mıdır? bunu bilemiyoruz. Ama ortada yaratılan bir gerçek olarak arastalı köprü fikri bence bir dehayı yansıtmaktadır. Bunun da hem şehrimizde hem de Türk mimarisi içinde gerçekleşmiş olması  gururumuzu kabartmaktadır.






Dünyadaki diğer çarşılı köprülerden ilki Venedik/İtalya’da yer alan Ponte Rialto Köprüsü’dür. Köprü 1591 yılında tamamlanmıştır. Diğeri Floransa / İtalya’daki Ponte Vecchio’dur. Türkçe eski köprü anlamında olan Ponte Vechio II.Dünya savaşında İtalya’da bombalanmamış tek köprü olarak tarihe geçmiştir. İlk olarak 992 yılında yapılan bu köprü son halini 16. yüzyılda almıştır. Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma Çarşılı Köprüsü ise son örneğimizdir. Köprülerin hepsi de birer sanat şaheseridir. Hepsi de farklı karekterdedir. Benim en ilgimi çeken köprü ise Ponte Rialto’dur. Burada uygulanan mimari ve plastik sanat estetiğin doruklarındadır.
Irgandı Köprüsü 1442 yılında Muslihiddin Hoca’nın babası Pir Ali tarafından yaptırılmıştır. Tek gözlü bir köprüdür. Yaklaşık olarak 40 metre uzunluğundadır. Irgandı köprüsü 1855 Bursa depreminde üzerindeki arasta bölümü yıkılmış daha sonra buraya derme çatma kulübeler ve barakalar yapılmış. Fakat bu sefer de 1922 yılında Yunanlılar Bursa’dan çekilirken köprü bombalanmış ve tahrip olmuş. Kaynakların bildirdiğine göre köprü üzerinde 31 dükkan,1 adet mescit ve 2 adet depo bulunmaktaymış.  Evliya Çelebi Bursa’ya yaptığı seyahatte Irgandı Köprüsü’nden söz etmiştir. Evliya Çelebi ‘’Bursa'nın bir çarşısı da Gökdere'deki Irgandi Köprüsü üzerindedir ki, yemin ve yesar ikiyüz kadar hallac dükkanlarıdır. Hücrelerinin pencereleri zir-ü paylerinden cereyan eden Gökdere'ye nâzırdır ‘’diye sözeder.
  Irgandı Köprüsü için ayrıca bir söylencede bulunmaktadır. Köprünün girişinde de bulunan yazıtta; Orhan Gazi Bursa'yı fethettiği sırada Tanrı uğrunda savaşan yiğitlerden biri bu köprü yerinde "çıkayım mı, geleyim mi" diye bir ses işitir. Gazi hemen kılıç çekip "Çık bakalım, ne yapabilirsin" diyerek sesin geldiği bir yere kılıç vurunca vurduğu yerden gürleyip büyük bir hazine meydana çıkarak yer ırgalanıp sallanır, sarsılır. Gazi, hayrette kalarak şaşırır. İki yanına bakarak ne görse iyi? Derenin içi sikkeli altınlarla dolu.Hazineyi bulan, hemen koşarak Orhan Gazi'ye olanları anlatır. O da: "Ne hayır ettin! Allah sana kısmet etmiş. Git Bursa'da hayra sarf et." diye emreder. Savaşçı bütün hazineyi evine taşıyarak onda birini devlet hazinesine verdikten sonra kalanı ile büyük bir köprü yaptırır. İşte Irgandı Köprüsü denmesinin sebebi budur ‘’ diye yazmaktadır.
Irgandı Köprüsü 2004 yılında Osmangazi Belediyesi tarafından restore edilmiştir. Bu çok olumlu yaklaşım ne yazık ki restorasyon açısından olumlu sonuçlar vermemiş ve eski mimari anlayışından uzak farklı bir karakter kazanmıştır. Oysa eski resimlere ve gravürlere bakıldığında köprünün daha farklı bir mimari anlayışa sahip olduğunu görüyoruz. Ayrıca eskiden olmayan bazı mimari unsurların eklendiğine de tanık olduk. Ne yazık ki bizler restorasyonu beceremiyoruz. Oysa Ponte Rialto köprüsünün resmine bir daha bakın. Hemen hemen Irgandı Köprüsü ile yakın tarihte yapılmasına karşın Ponte Rialto köprüsü eski özelliğinden hiçbir şey yitirmeden günümüze kadar gelebilmiş. Saygılarımla.

1 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı.. Bilgiler ve fotoğraflar için teşekkür ediyorum..

    YanıtlaSil