15 Aralık 2012 Cumartesi


Hamam

Bursa’mız Türk Hamam geleneğinin kuruluşuna tanıklık etmiş ve aynı zamanda temelini oluşturmuştur. Bugün dünyada Türk Hamamı diye bir gerçek varsa işte bu şehirde bu olgu gerçekleştirildi. Zaten bugün dünyada iki hamam kültürü tanınıyor. Bunlardan ilki Roma Hamamı’dır. Kendinden sonra gelen bütün kültürleri etkilemiştir. Bizans’a ve Yakındoğu medeniyetlerine ilham kaynağı olmuştur. Roma hamamının kökeninde Yunan hamam geleneği vardır. M.Ö. 3 yüzyıldan beri kullanılan Yunan halk hamamları Roma hamamlarının temellerini oluşturmuştur. Fakat Romalılar bunu o kadar geliştirmişlerdir ki bugün bile hala adından söz ediyoruz. Roma hamamları mimari yapıları ile adeta devleşirler. O kadar büyük bir boyuta sahiptirler ki, mesela M.S.3.yüzyıldaki Roma Caracalla Hamamı  1600 kişilik ve 11 hektar alan üzerine oturmaktadır. Bu kadar büyük boyutlara sahip hamamlar dışında Roma’da daha ufak ölçekli hamamlar da vardır. Özellikle evlerde yapılmış hamamlar adından çokça söz ettirmiştir. Roma kültüründe Hamam yapısı o kadar önemlidir ki, herhangi bir Roma şehrinde 500’ü aşkın özel hamam ve bir düzinede genel hamam olduğu kayıtlardan tesbit edilmiştir.
Diğer önemli bir hamam kültürü Türk Hamamı’dır. Roma hamamından hem mimari hem de hamam gelenekleri bakımından çok farklı bir yapıdadır Türk Hamamı. En önemli ayırt edici özelliği temizlenme olgusudur. Biz Türkler için hamam demek yıkanmak paklanmak demektir. Hamam kelimesi Arapçadan gelmektedir. Isıtmak anlamındaki ‘’hammama’’ dan türetilerek hamama dönüştürülmüştür.
                        ‘’İslamiyet'te de, antik çağ inançlarında olduğu gibi, ibadetin yapılabilmesi için insanın hem ruhunu ve bedenini, hem giysilerini hem de çevresini temiz tutması gerekmektedir ve İslamiyet durgunsu değil akarsuyla yıkanmayı gerekli kılmaktadır. Bu nedenle çalışanların ibadetlerini rahatlıkla yerine getirebilmelerini sağlamak için Selçuklular ve Osmanlılar döneminde dini ve ticari yapılar inşa edilirken, ilk olarak hamam inşası tamamlanmakta ve hamam yapımı bittikten sonra işlerliğini sağlamak için de vakıf kurulmaktaydı. Anadolu’ya gelen Türklerin beraberinde getirdikleri banyo geleneği Roma ve Bizans geleneğiyle birleşip, islamiyetin de emrettiği temizlik kurallarıyla bütünleşince suyun kullanımı yeni bir kültürü, Türk Banyosunu ortaya çıkarmıştır. Türk Banyosu daha sonra kurumsallık kazanıp, yıkanılan yer anlamına gelen hamam kelimesiyle de Türk Hamamı olarak kendi geleneğini oluşturmuştur.’’
                        Osmanlı hamamlarını üç gruba ayırabiliriz. Özel hamamlar, genel hamamlar ve kaplıcalar olarak bölümleyebiliriz. Genel hamamlar çarşılarda halka açık olarak yapılmış hamamlardır. Bu hamamlar aynı zamanda  birer ticarethanedir. Kentin en işlek yerlerinde kurularak vakıflara gelir getirirler. Bursa’mızda şehrin her köşesinde bugünde varlığını zar zor da sürdüren hamamlar bu çarşı hamamlarıdır. Çarşı hamamlarının sayıları kentimizde hızla azalmaktadır. Birçoğu ya depo ya da harabeye dönüşmüş durumdadır. Büyükşehir Belediyemiz bu hamamların bir kısmını restore ederek yeniden kazandırmak istemektedir. Bu çok güzel bir projedir. Yalnız burada bir itirazımız bu yapıların kendi asli görevleri dışında kültür merkezlerine dönüştürülmesinedir. Çünkü Bursa Hamam Kültürü olan ve bu kültürün yaratıldığı şehirdir. Yeni nesillere bu kültürün aktarılması en başta belediyemizin görevleri arasındadır. Birde restorasyonları ehil ellere teslim etmelerini beklemekteyiz.
                        Diğer bir grup özel hamamlardır ki bunlar evlerin, konakların ve sarayların bünyesinde yer alan hamamlardır. Günümüzde Bursa da böylesi özel hamam neredeyse yok gibidir. Oysa yakın zamana kadar Çekirge semtinin bazı evlerinin özel hamamları olduğunu biliyoruz. Bugün Saatçi Köşkü’nün arka tarafında böylesi bir hamamın izleri hala durmaktadır. Tonozlu küçük ölçekli bu yapı belki de elimizdeki tek örnektir.


  Son grubu  ise kaplıca ve ılıcalar oluşturmaktadır. Bursa’mız aktif fay kuşağında bulunduğundan mineral yönünden zengin suları ile de ün yapmıştır. Termal kaplıcalar bugün giderek önemini yitirse de bir zamanlar Bursa’nın önemli turizm kaynaklarından biriydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder